İhlas Koleji Genel Müdürü Hakkı Okur, yaklaşan LGS ve YKS öncesi öğrencilere, velilere ve eğitimcilere önemli tavsiyelerde bulundu.

Sınav takvimi yaklaştı. Öğrenciler, veliler ve öğretmenler için kritik bir döneme girdik. Bu süreci nasıl yönetmek gerekir?

LGS ve YKS gibi merkezi sınavlar, öğrencilerimizin hem akademik hem de psikolojik olarak yoğun bir süreçten geçtiği dönemlerdir. Bu sürecin sadece ders çalışmakla değil; aynı zamanda motivasyon, planlama, moral desteği ve öz disiplinle yönetilmesi gerekir.

Ayrıca bu dönem, öğrencilerde kaygı bozuklukları, özgüven sorunları, sosyal izolasyon ve hatta tükenmişlik gibi psikolojik belirtilerin yoğun görülebildiği hassas bir süreçtir. Bu nedenle sadece akademik başarıya değil, öğrencilerin duygusal ihtiyaçlarını gözeten ve psikolojik sağlamlığı destekleyen bir hazırlık süreci yürütmek kritik önemdedir.

Biz İhlas Koleji olarak sadece akademik başarıya değil, öğrencinin psikolojik dayanıklılığına da önem veriyoruz. Bu amaçla rehberlik servisimiz tarafından öğrencilere yönelik seminer programlarımız oluyor. Özellikle stres ve zaman yönetimi konusu çok önemli. Bunu sağlamak için de mutlaka sınav hazırlık çalışmalarına rehberlik hizmetlerini entegre etmek gerekiyor. Çünkü akademik başarı, sağlam bir ruh haliyle desteklendiğinde kalıcı hâle geliyor.

Okullarınızda sınav hazırlığı nasıl yürütülüyor?

Biz sınav hazırlığını sadece test çözmekten ibaret görmüyoruz. Her öğrencinin bireysel ihtiyaçlarına göre hazırladığımız takip programları, danışmanlık sistemi, etütler, birebir rehberlik ve deneme analizleriyle öğrencinin güçlü ve gelişmesi gereken alanlarını tespit ediyoruz. Bireyselleştirilmiş çalışma planları da başarıyı getiriyor.

İhlas Kolejinin sınav hazırlık sürecinde marka çalışmaları var. Bu çalışmaları da öğrencilerimizin okul dışında herhangi bir destek almasına ihtiyaç kalmayacak şekilde yapılandırıyoruz. Akşam Ders Atölyesi öğrencilerimizin okul sonrasında sınava yönelik çalışma yapması için imkân sağlıyor. Hafta sonu takviye programlarında eksik konular tamamlanıyor. Ayrıca sadece sınav grubu için sunduğumuz çalışma kampları, üniversitelerde YKS provaları ve üniversite tanıtım programlarımız var.

Yani biz İhlas Kolejinde sınavlara hazırlık sürecini bütüncül bir yaklaşımla tasarlıyoruz. Çok şükür bu gayretlerimizin neticelerini de alıyoruz. Öğrencilerimizin üniversite giriş sınavında şu ana kadar aldıkları başarıları, Türkiye birinciliklerini ve dereceleri incelerseniz, bu çalışmaların ne kadar verimli olduğunu anlayabilirsiniz. İnşallah bu sene de öğrencilerimiz başarılarıyla bizleri gururlandıracaklar.

Veliler bu dönemde çocuklarına nasıl destek olabilir?

Velilerimizin bu dönemde en önemli rolü, çocuklarının yanında olduklarını ve sonuç ne olursa olsun onları destekleyeceklerini hissettirmeleri. Bu yüzden öğrencinin kaygısını artıran değil, güven veren bir yaklaşım benimsemeleri gerekiyor. Biz bunu velilerimize sık sık hatırlatıyoruz. Çünkü veli ne kadar kaygılı olursa öğrencinin kaygısı da o oranda yükseliyor.

Ebeveynler evde sadece okuldan ve derslerden bahsetmemeli. Eğer bir anne veya baba okuldan gelen çocuğuna “Nasılsın?” diye sormadan önce “Okul nasıldı?” diye soruyorsa orada bir problem var demektir. Aynı şekilde sınavdan çıkan çocuklara da “Sınav nasıl geçti?” sorusunu sormadan önce, “Nasılsın, kendini nasıl hissediyorsun?” diye sormak gerekir.

Ebeveynlerin çocuklarını sadece başarıları üzerinden değerlendirmesi, öğrencinin koşullu sevgi algısı geliştirmesine neden olabilir. Bu da uzun vadede sadece sınav dönemlerinde değil, ileriki yaşamda da yetersizlik, başarısızlık korkusu ve değersizlik hissi gibi duygusal yükler taşımalarına neden olur.

Bu süreçte çocuğun yalnızca akademik performansını değil, çabasını, emeğini ve duygusal deneyimini de görmek ve takdir etmek gerekir. Unutulmamalıdır ki, bir çocuğun “başarılı” olması kadar ruh sağlığını koruyarak bu yolda ilerlemesi de önemlidir.

Velilerimiz İhlas Kolejine güvensinler. Çocuklarına destek olsunlar ve evde uygun bir çalışma ortamı oluştursunlar. Gerisi kolay inşallah.

Bu sınavlar bir dönüm noktası mı sizce?

Sınavlar elbette önemli bir eşik ama tek belirleyici değil. Gençlerimizin potansiyelini sadece bir sınav sonucuyla ölçemeyiz. Biz İhlas Koleji’nde öğrencilerimizi sınavlara hazırlarken aynı zamanda hayata da hazırlıyoruz.

Her bireyin öğrenme hızı, ilgi alanı ve potansiyeli farklıdır. Bir sınav sonucunun, öğrencinin değerini belirlemesine izin vermemek gerekir. Gençlerin, başarısızlık karşısında kendilerini değersiz hissetmemeleri, aksine bu deneyimi bir öğrenme fırsatı olarak görebilmeleri için çevresinden empati, anlayış ve destek görmeleri hayati önem taşır.

LGS ve YKS bir sonuç değil, sürecin bir parçasıdır. Bu sürece katkı sunmak da biz eğitimciler için bir sorumluluk ve heyecandır. Ama eğitimciler olarak bizim en büyük amacımız iyi insan yetiştirmektir.

Yönetim Kurulu Başkanımız Mücahit Ören Beyefendinin bize sık sık hatırlattığı bir şey var; Talim ve terbiye bir kuşun iki kanadı gibidir. Bu kanatlardan bir tanesi zayıf kalırsa uçuş gerçekleşemez.

O yüzden sadece akademik başarıya odaklanırsak öğrencilerimizi hayata hazırlama konusunda eksik kalırız. Önemli olan akademik başarıyı hayata doğru bir şekilde transfer edebilecek, vatanına milletine hizmet etmeyi kendisine şiar edinmiş bireyler yetiştirebilmektir.

Gazze’deki katliamdan Yenidoğan Çetesine kadar yüreğimizi burkan, vicdanımızı sızlatan olayların merkezinde hep sözüm ona eğitimli insanlar var.

O yüzden eğitimin tarifini yaparken dikkatli olmak lazım. İnsanlığa faydalı işler yapmayan kişi hangi üniversiteden mezun olursa olsun, eğitimi iyi değildir. Bu anlayışı tam olarak benimseyebilirsek, inanın birçok şey kendiliğinden düzelecektir.

Son olarak neler söylemek istersiniz?

Hem LGS’de hem de YKS’de güzel sonuçlar bekliyoruz. Öğrencilerimiz çok iyi hazırlandılar. Tüm kadromuzla onların yanında olmaya devam ediyoruz. Bu vesileyle sınava girecek tüm öğrencilerimize gönülden başarılar diliyor, stresin değil öz güvenin kazanacağı bir sınav olmasını temenni ediyorum.

Aynı zamanda öğrencilerimizin sınav sürecini yalnızca bir yarış olarak değil, kendi potansiyellerini keşfettikleri ve ruhsal dayanıklılıklarını geliştirdikleri bir yolculuk olarak görebilmelerini diliyorum.

Bu arada mesai mefhumu gözetmeden gece-gündüz öğrencilerimize destek olmak için gayret eden öğretmen ve yöneticilerimize de çok teşekkür ediyorum.